Makaleler

COVID-19 SALGINININ PROFESYONEL FUTBOLCU SÖZLEŞMELERİNE ETKİSİ

Genel Olarak

2019 yılının Aralık ayında öncelikle Çin’de ortaya çıkan, sonrasında ise tüm dünyayı etkisi altına alarak insan hayatını olumsuz şekilde etkileyen ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından pandemi ilan edilmesine sebebiyet veren Covid-19 virüsü tüm dünyayı olduğu gibi ülkemizi de etkisi altına almıştır. Ölümcül etkisi olan ve çok kolay yayılabilen bu virüs, insan sağlığının yanında dünya ekonomisini de son derece olumsuz olarak etkilemiş ve neredeyse tüm sektörlerde derin bir ekonomik kriz ortamı oluşmasına yol açmıştır.

Bu durum, doğal olarak futbol sektörünü de etkisi altına almış, dünyadaki neredeyse tüm futbol organizasyonları askıya alınmıştır. Covid-19 virüsünün yaratmış olduğu ortam, futbol organizasyonlarının iptaline ve ertelenmesine sebebiyet vermesi yanında, futbolcular ile futbol kulüpleri arasındaki sözleşmesel ilişkiyi de etkilemiştir. Bu konuda cevaplanmaya muhtaç birçok hukuki soru gündeme geldiği gibi, ileride bu durum ile ilgili birçok sözleşmesel ihtilafın yaşanması da muhtemeldir. Örneğin; 

  • “futbol kulüpleri, kendisine bu süreçte hizmet sunamayan futbolculara ödeme yapmaya devam edecek mi?
  • Bu süreçte ödemelerin yapılmaması futbolcular açısından haklı nedenle fesih sebebi olarak kabul edilecek mi? 
  • Kulüp ifa imkansızlığı ve/veya aşırı ifa güçlüğü sebebiyle ücret ödeme ediminin askıya alındığı iddiası ile ödeme yapmama hakkına sahip olacak mı? 
  • Bu sezon sonunda sözleşmesi sona erecek futbolcuların sözleşmesel durumu ne olacak?” 

gibi ve buna benzer birçok soru hâlihazırda cevap aramaktadır. Bu çalışmada bu ve buna benzer sorular ile çözümleri hususunda öneri ve tavsiyelere yer verilmeye çalışılmıştır.

Covid-19 salgını bir mücbir sebep midir?

Bilindiği üzere, mevzuatlarımızda doğrudan mücbir sebep tanımına yer verilmemiş olmasına rağmen, mücbir sebep kavramı, hangi hallerin mücbir sebep olarak kabul edilebileceği ve mücbir sebep halinin sonuçları hakkında doktrin ve içtihatlarda tespit ve değerlendirmelere yer verilmiştir. Buna göre, mücbir sebebin, önceden gerçekleşeceğinin tahmin edilmesine ve ortaya çıktığında ortadan kaldırılmasına imkân bulunmayan, tarafların iradesi dışında harici bir etkenden kaynaklanan olağanüstü olaylar olarak tanımlanabilmesi mümkündür.

Covid-19 virüsünün ortaya çıktığı ilk günden itibaren yaratmış olduğu etkiler dikkate alındığında, yukarıda yer alan kısa tanımdaki kriterleri fazlasıyla karşıladığı ve bunun sonucu olarak mücbir sebep olarak sayılması gerektiği açıktır.

Belirtmek gerekir ki, dünya futbolunu yöneten FIFA, bu salgın virüsün olumsuz ekonomik etkilerinden futbol kulüpleri ile futbolcuları ve teknik adamları korumak amacıyla, içerisinde üyesi olan ulusal futbol federasyonları, Avrupa Kulüpler Birliği (ECA), FIFPro ve Dünya Ligleri (WLF) temsilcilerinin de yer aldığı bir çalışma gurubu kurarak birtakım tavsiye kararları almış ve alınan bu tavsiye kararları 07.04.2020 tarihinde FIFA’nın resmi internet sitesinden ilan edilerek futbolun tüm paydaşları ile paylaşılmıştır.

FIFA da anılan tavsiye kararlarının yer aldığı yönergesinde, Covid-19 virüsünün yol açtığı pandemi durumunun halihazırda sözleşmesel edimlerin ifasının imkansızlığına ve/veya aşırı ifa güçlüğüne sebebiyet veren bir mücbir sebep hali olduğunu açıkça kabul etmiştir. Bu itibarla, Covid-19 virüsünün mücbir sebep olarak ele alınması ve bu virüsün etkilerinin mücbir sebep kavramı çerçevesinde değerlendirilmesi gerekmektedir.

Covid-19 virüsünün 2019/2020 futbol sezonu sonunda sona erecek olan 31.05.2020 bitiş tarihli profesyonel futbolcu sözleşmesinin süresine olan etkileri

Bilindiği üzere, profesyonel futbolcu sözleşmesi, sınırları 5894 sayılı kanunun Türkiye Futbol Federasyonu (“TFF”)’ na vermiş olduğu yetki ile TFF Yönetim Kurulu tarafından çıkarılan Profesyonel Futbolcuların Statüsü ve Transferleri Talimatı (“PFSTT”) ile çizilmiş olan, tam iki tarafa borç yükleyen belirli süreli bir hizmet akdedir. TFF, PFSTT’ de profesyonel futbolcu sözleşmesinin unsurlarını ve kendine has özelliklerini belirlerken FIFA Talimatlarının prensip niteliğindeki düzenlemelerine sadık kalmıştır. PFSTT’ nin 19/3 maddesi uyarınca, profesyonel futbolcu sözleşmelerinin bitiş tarihinin 31 Mayıs olarak belirlenmesi zorunlu olup, ilgili futbol sezonunda resmi müsabakaların bu tarihten sonra devam etmesi halinde sözleşme süresinin son resmi lig müsabaka tarihine kadar uzayacağı belirtilmiştir.

Burada 31 Mayıs 2020 bitiş tarihli olarak akdedilmiş olan profesyonel futbolcu sözleşmelerinin akıbetinin ne olacağının ortaya konulması gerekmektedir. Zira bilindiği üzere, dünyanın neredeyse tüm ülkelerinde olduğu gibi ülkemizde de ligler tekrardan bir karar alınıncaya kadar askıya alınmıştır ve mevcut duruma göre 2019/2020 futbol sezonu müsabakalarının 31 Mayıs 2020 tarihine kadar tamamlanması mümkün görünmemektedir. Yukarıda belirtilen düzenlemeler ile halihazırda liglerin ileri bir tarihe ertelendiği, bir başka deyişle henüz 2019/2020 futbol sezonunun sona ermediği göz önüne alındığında, 31 Mayıs 2020 bitiş tarihli profesyonel futbolcu sözleşmeleri, otomatik olarak 2019/2020 futbol sezonu kapsamında oynanacak olan son müsabaka tarihine kadar uzamış sayılacaktır. Örneğin 31 Mayıs 2020 tarihinde sözleşmesi sona erecek olan bir futbolcu, bu tarihin gelmesi ile birlikte serbest oyuncu statüsüne kavuşamayacak, bu futbolcunun mevcut kulübü ile olan sözleşmesi, mevcut kulübünün 2019/2020 futbol sezonu kapsamında oynayacağı son resmi müsabakasına kadar devam edecektir.

Covid-19 virüsünün profesyonel futbolcu sözleşmesi taraflarının edimlerine olan etkileri:

Covid-19 virüsünün ortaya çıkması ile birlikte, liglerin ertelenmesi hususunda alınan karar da dikkate alınarak, neredeyse tüm kulüpler içerisinde bulunduğumuz bu riskli dönemde futbolcularına izin vererek bireysel antrenmanlarını kendi evlerinde yapmaları hususunda talimat vermişlerdir. Dolayısıyla futbolcular bu dönemde en asli edimleri olan müsabakaya çıkma ve antrenmanlara katılma edimlerini yerine getirememektedirler. Her ne kadar futbolcular evlerinde bireysel idman programları ile çalışsalar da takım sporu olan futbolda takım halinde yapılan antrenmanların büyük önem taşıdığı dikkate alındığında, bu bireysel çalışmaların yalnızca futbolcuların bireysel kondisyonlarını tamamen kaybetmemeleri için gerçekleştirdiği çalışmalardan ibaret olduğunu, bu kapsamda futbolcuların içerisinde bulunan bu dönemde asli sözleşmesel yükümlülüklerini gereği gibi ifa edemediklerini belirtmek gerekir.

 

Bunun yanında, profesyonel futbolcu sözleşmesinde kulüplerin asli edimi ise futbolcularının hizmetleri karşılığında onlara ödeneceği taahhüt edilen ücretlerdir. Günümüzde sıkça tartışılan konuların en başında, liglerin durduğu ve kulüp gelirlerinin kesildiği bu dönemde ekonomik olarak büyük bir sıkıntı ile karşı karşıya kalmış futbol kulüplerinin ücret ödeme edimlerini yerine getirmek zorunda olup olmadıkları hususu gelmektedir. Bu hususta öncelikle ilgili profesyonel futbolcu sözleşmesinde, mücbir sebep hükmüne yer verilip verilmediğinin incelenmesi önem arz etmektedir. Sözleşmede mücbir sebep hükmü bulunması durumunda, içerisinde bulunduğumuz bu mücbir sebep hali için tarafların mutabakatı ön planda tutularak ilgili sözleşme hükmü uygulama alanı bulacak ve tarafların sözleşmesel edimlerinin akıbeti bu mücbir sebep maddesinde belirlenen esaslar çerçevesinde tayin edilecektir. Ancak, uygulamada, özellikle Türkiye’de mukim kulüplerin taraf olduğu profesyonel futbolcu sözleşmelerinde, genellikle mücbir sebep maddesine yer verilmediği görülmektedir. TFF Statüsü ve Talimatlarında da mücbir sebebin profesyonel futbolcu sözleşmesine etkisi ile ilgili olarak herhangi bir düzenleme de bulunmamaktadır.

 

Kanunlarımızda mücbir sebep kavramı ile ilgili olarak herhangi bir düzenleme olmasa da Türk Borçlar Kanunu’nun 136, 137 ve 138. maddelerinde tarafların iradesi dışında gelişen durumlar nedeniyle ortaya çıkan tam ve kısmi ifa imkansızlığı ile aşırı ifa güçlüğü hususunda birtakım düzenlemeler bulunmaktadır. Ancak kanaatimizce bu düzenlemelerin doğrudan uygulanmasından evvel, dünyada futbolu yönetmekle yetkili en üst kurum olan FIFA’nın konu ile ilgili olarak almış olduğu tavsiye kararlarına değinerek bu hususta TFF tarafından birtakım geçici düzenlemelerin çıkarılması gerekliliğinden bahsetmek yerinde olacaktır.

Nitekim, 5894 sayılı kanun uyarınca TFF’ nin, FIFA ve UEFA kararlarına uygun olarak düzenleme çıkarma görev ve yetkisi bulunmaktadır. Belirtmek gerekir ki, 2. Dünya savaşından bu yana ilk defa tüm dünya genelinde futbola ilişkin tüm organizasyonların askıya alındığı düşünüldüğünde, bugüne dek böylesine bir mücbir sebep hali ile ilgili herhangi bir öngörüde bulunulmadığından FIFA talimatlarında da bu hususta bir düzenlemeye yer verilmemekteydi. Ancak yukarıda ifade edildiği üzere, FIFA, bu olağanüstü durum üzerine futbolun paydaşları ile birlikte bir kriz masası oluşturarak derhal çalışmalara başlamış ve 07.04.2020 tarihinde bu hususta almış olduğu tavsiye kararlarını futbol paydaşları ile paylaşmıştır.

Bilindiği üzere FIFA, üyesi olan ulusal futbol federasyonlarının yönetim yetkisine doğrudan doğruya karışmamakta, genellikle düzenleme yapılması gereği duyduğu konularda tavsiye niteliğinde genel düzenleyici kararlar alıp ulusal federasyonlarca bu kararlara uyulmasını teşvik etmek yoluna seçmektedir. FIFA’ nın bu yaklaşımının en önemli sebebi ise yasal düzenlemelerin her ülkede farklılık göstermesi ve ulusal federasyonların öncelikle bu düzenlemelere uyma mecburiyetinin olmasından kaynaklanmaktadır. 

TFF Statüsü’ nün 80. maddesinin 1. fıkrasında, Statü’de yer almayan tüm konularda ve mücbir sebep hallerinde TFF Yönetim Kurulu’nun nihai olarak karar vereceği; 2. fıkrasında ise kararını verirken FIFA ve UEFA kurallarını ve hak ve adalet ilkelerini dikkate alacağı belirtilmiştir. Buna göre, aşağıda belirteceğimiz gerekçelerle, TFF’nin özellikle futbolcu ücretleri hususunda FIFA tarafından verilen tavsiye kararları ile uyumlu olarak yeni geçici düzenlemeler çıkararak yürürlüğe koyması gerektiği kanaatinde olduğumuzu belirtmek isteriz.

FIFA, hem kulüplerin hem de futbolcu ve teknik adamların mali yönden olumsuz olarak etkilenmemelerinin temini amacıyla, öncelikli olarak tarafların karşılıklı bir mutabakat ile ücretler üzerinden uygun oranda indirim, kesinti ve/veya uyarlama hususunda görüşmeleri ve karşılıklı mutabakat ile sorunu aşmalarının en ideal çözüm olduğu yönünde tavsiyede bulunmuştur. Bunun mümkün olmaması halinde ise kulüplerin belirli kriterleri sağlamak koşuluyla tek taraflı olarak futbolcu ücretleri üzerinden hakkaniyete uygun oranda indirim / kesinti yapabileceğini belirtmiştir. Ancak anılan şekilde kulüplerce tek taraflı olarak alınacak bu kararların geçerliliği açısından aşağıdakilerle sınırlı olmamak üzere bir takım kriterlere uyulması gerektiğinin de altı önemle çizilmiş bulunmaktadır.

Buna göre, öncelikle kulübün ilgili futbolcu ile iyi niyetli olarak karşılıklı mutabakat hususunda iletişime geçmesi ve karşılıklı anlaşma yolunu denemesi ilk ve en önemli kriterdir. Yani kulüpler karşılıklı mutabakatın sağlanarak soruna çözüm bulunması hususunda azami gayreti göstermelidirler. Buna ilaveten, kulübün ekonomik durumu, bu ekonomik durum ile ücretler üzerinde uygulanacak ücret kesintisi/indirimin makul bir denge içinde olması, bu ücret kesintisi/indirimi sonrasında ortaya çıkacak futbolcunun net gelirinin objektif olarak kendisini geçindirebilecek bir tutarın altında olmaması ve bu kesintinin/indirimin aynı oranda tüm takım futbolcularına uygulanması da kulüplerin dikkat etmesi ve istisnasız olarak uygulaması gereken diğer kriterlerdir. Bu sayılan kriterlerin sınırlı sayıda olmadığını, bir başka deyişle kulüplerce tek taraflı olarak karar alınırken bunlara benzer hakkaniyetin ve ölçülülük prensibinin gerektirdiği diğer tüm kriterlerin de dikkate alınması gerektiğini hatırlatmak gerekir.

Kanaatimizce, 5894 sayılı kanun uyarınca ülkemizde futbol ile ilgili her türlü kararı alma ve düzenleme çıkarma hususunda münhasıran yetkili olan TFF’ nin Yönetim Kurulu vasıtasıyla, TFF Statüsü’ nün yukarıda anılan 80. maddesi de dikkate alınmak suretiyle, FIFA’nın bu tavsiye kararlarına uygun olacak şekilde talimatlara birtakım geçici maddeler eklemesi, bu husustaki soru işaretlerinin hızla giderilebilmesi hususunda en etkili çözüm yolu olacaktır.

Bununla birlikte, TFF tarafından bu şekilde düzenlemeler yapılmaması halinde ise bu konu ülkemizde forma giyen Türk ve yabancı uyruklu futbolcular açısından farklılık gösterecektir. Zira FIFA talimatları uyarınca, içerisinde yabancılık unsuru bulunan ihtilaflar kapsamında, FIFA’nın yargı mercileri tarafların başvurusu halinde ilgili uyuşmazlığı incelemekle yetkili olup, bu durumda uyuşmazlık münhasıran FIFA düzenlemeleri çerçevesinde çözümlenmektedir. Bu sebeple, futbol kulüplerinin yabancı uyruklu futbolcular ile arasındaki sözleşmeler kapsamında FIFA’nın yukarıda belirtilen tavsiye niteliğindeki kararlarına uygun şekilde yapılacak olan tek taraflı düzenlemeler FIFA yargı mercileri tarafından hukuka uygun olarak kabul edilebilecek ve böylelikle kulüplerin mağduriyetinin önüne geçilebilecektir.

Ancak, kulüplerin Türk futbolcular ile arasındaki sözleşmelerde yer alan ücretler hakkında bu şekilde tek taraflı olarak alınacak olan kararların hukuki denetimleri Türk yargı mercileri tarafından yapılacaktır. Türk hukukuna göre yapılacak olan bu yargılamalarda, yerel yargı mercilerinin FIFA’nın tavsiye kararlarını dikkate alması söz konusu olamayacak olup, bu husustaki hukuki denetim hukukumuzdaki mevcut düzenlemeler kapsamında yapılacaktır.

TFF’ nin Yönetim Kurulu vasıtasıyla FIFA’nın tavsiye kararlarına uygun olarak ivedi şekilde bir talimat düzenlemesi yapmaması halinde, içerisinde bulunduğumuz bu mücbir sebep halinin kulüplerin ücret ödeme edimini etkilemesi hususunda Türk Borçlar Kanunu’nun 136-138 maddeleri dikkate alınmalıdır. Türk Borçlar Kanunu’nun 136. maddesi tam ifa imkansızlığını, 137. maddesi kısmi ifa imkansızlığını ve 138. maddesi ise aşırı ifa güçlüğünü düzenlemektedir.

Covid-19 virüsünün halihazırda kulüplerin ücret ödeme edimini zora soktuğu ancak tamamıyla imkansız hale getirmediği dikkate alındığında, uygulanması gereken hükmün aşırı ifa güçlüğüne ilişkin Türk Borçlar Kanunu’nun 138. maddesi olması gerektiği kanaatindeyiz. Anılan madde hükmüne göre, futbol kulüpleri yerel mahkemelere başvurarak Covid-19 virüsünün sebebiyet verdiği durumu gerekçe göstermek suretiyle sözleşmenin yeni koşullara göre uyarlanmasını isteme hakkına sahip olacaktır. Belirtmekte fayda bulunmaktadır ki, söz konusu uyarlama davası açılsın veya açılmasın Covid-19 virüsünün etkilediği dönem içerisinde futbol kulüplerinin futbolcularına ödeme yapması halinde bu ödemelere ihtirazı kayıt koymaları, bu uyarlama davası kapsamında verilecek olan karara göre ödenmiş olan ücretlerin uyarlama sonucunda ortaya çıkacak tutarlara göre iadesinin talep edilmesi hususunda önem arz etmektedir.

Covid-19 virüsünün devam ettiği süre içerisinde ödemelerin yapılmamasının futbolculara haklı nedenle fesih hakkı verip vermeyeceği sorunu

TFF PFSTT’nin 28. maddesi uyarınca kulübün ücret ödeme ediminde temerrüde düşmesi halinde, sözleşmeyi feshetme arzusunda olan futbolcu noter kanalıyla keşide edeceği ihtarname ile kulübe alacaklarının ödenmesi için 30 günlük süre vermek zorundadır. Bu süre zarfında da ödemenin yapılmaması halinde futbolcu bu sürenin sona ermesini takiben 7 gün içerisinde sözleşmeyi feshetme hakkına sahip olabilmektedir. FIFA düzenlemeleri uyarınca ise yabancı uyruklu futbolcular en az 2 aylık maaşlarının ödenmemesi halinde, kulübe 15 gün süre vermek zorunda olup, bu süre içinde de ödeme yapılmaması halinde sözleşmeyi feshetme hakkına sahip olabilmektedirler.

Halihazırda Covid-19 virüsünün ortaya çıkardığı mevcut durum nedeniyle kulübüne hizmet sunamayan bir futbolcunun buna rağmen ücretinin ödenmemesi hususunu gerekçe göstererek sözleşmeyi haklı nedenle feshedebilmesinin mümkün olup olamayacağı da ayrı bir tartışma konusudur. Kanaatimizce, mevcut düzenlemeler dikkate alındığında, bu şekilde bir temerrüt ihtarını tebliğ alan kulübün mali durumu itibariyle talep edilen ilgili bedeli karşılayabilecek ekonomik gücünün bulunması halinde ödeme yapması, ancak bu ödemeyi ihtirazı kayıtlı olarak yaparak olası bir haklı feshin önüne geçilmesi en etkin çözüm olacaktır. Böyle bir ihtirazı kayıtlı ödeme üzerine, söz konusu kulüp halihazırda açmış olduğu ve/veya ileride açacağı uyarlama davası sonucunda çıkacak olan karara göre fazla ödemenin iadesini talep etme hakkına sahip olabilecektir.

Bununla birlikte, ilgili kulübün söz konusu ihtarnameyi tebliğ aldıktan sonra, Covid-19 virüsünün sebep olduğu olumsuzluklar nedeniyle ödeme yapabilecek bir mali gücü yoksa, bu durumda futbolcu ile uzlaşma konusunda gerekli çabayı sarf etmeli ve en azından FIFA’nın yukarıda anılan tavsiye kararı kapsamındaki kriterlere ve hakkaniyet ilkesine sadık kalmak suretiyle yapacağı tek taraflı uyarlama uyarınca tespit edeceği bedeli futbolcusuna ödemesi gerekmektedir. Böyle bir kısmi ödemeye rağmen futbolcu tarafından sözleşmenin feshedilmesi halinde ise bu feshin haklılığı kulüp tarafından ikame edilen uyarlama davası kapsamında verilecek olan karara göre değişkenlik gösterecektir.

Ancak, kulübün, futbolcunun ihtarname göndermesinden önce ve/veya sonra ücretlerin uyarlanması hususunda futbolcu ile hiçbir görüşme yapmaması, ödeme yapmaması, bir başka deyişle tamamıyla hareketsiz kalması halinde ise futbolcu tarafından yapılacak olan feshin haklı bir fesih olduğunun kabul edilmesi gerekecektir.

 

Sonuç Olarak

Covid-19 salgını, tüm dünyayı etkisi altına alan, önceden tahmin edilmesi ve önlem alınması mümkün olmayan olağanüstü bir durum, dolayısıyla bir mücbir sebep halidir. Covid-19 virüsü, insan sağlığının yanı sıra dünya ekonomisini de derinden ve şiddetli bir şekilde sarmıştır. Dünya genelinde oldukça büyük bir ekonomik değere sahip futbol sektörü de Covid-19 virüsünden olumsuz anlamda etkilenmiştir. Bugün itibariyle dünyanın neredeyse her yerindeki her futbol organizasyonu askıya alınmıştır.

Bu olağanüstü durum, profesyonel futbolcu sözleşmelerini de etkilemiş ve bu hususta birçok hukuki tartışma ortaya çıkmıştır. 31 Mayıs 2020 bitiş tarihli olarak akdedilen profesyonel futbolcu sözleşmelerinin akıbeti hususunda, bu sezonki resmi lig müsabakalarının 31 Mayıs tarihine kadar oynanması mümkün görünmediğinden bu sözleşmeler, ilgili kulübün 2019/2020 futbol sezonunda oynayacağı son resmi lig müsabakası tarihine kadar uzatılmış sayılacaktır.

Futbol kulüplerinin başta yayın geliri olmak üzere her türlü gelir kaynaklarının akıbetinin ne olacağının halihazırda belli olmaması nedeniyle, özellikle futbol kulüpleri mali açıdan büyük bir çıkmazın içerisine girmişlerdir. Futbol kulüplerinin giderleri arasındaki en büyük bölümü oluşturan futbolcu ücretlerinin akıbeti hususunda FIFA’nın almış olduğu tavsiye kararlarının etkin bir şekilde uygulanabilmesi ve futbolcu ücretlerinin hem futbolcuyu hem de futbol kulüplerini mağdur etmeyecek şekilde en azından geçici bir süre için makul seviyelere indirilmesi adına TFF tarafından gerekli önemlerin alınması ve bu hususta gerekli geçici düzenlemelerin ivedilikle yürürlüğe konulması gerekmektedir.

Mevcut durumda, kulüpler ve futbolcular açısından uygulanması gereken en etkin çözüm tarafların karşılıklı olarak anlaşarak futbolcuya ödeneceği taahhüt edilen ücret üzerinden edimler arası denge gözetilmek suretiyle tadil yapılmasıdır. Böyle bir anlaşmanın yapılmasının her zaman mümkün olmasının söz konusu olamayacağı dikkate alınarak, TFF tarafından yukarıda belirttiğimiz şekilde çıkarılması zaruri olan yeni düzenlemeler çerçevesinde, kulüpler ile futbolcular arasında, ücretlerin makul seviyelere indirilmesi hususunda herhangi bir anlaşmaya varılamaması hali için kulüplerin FIFA tarafından alınan tavsiye kararlarda belirtilen kriterlere uygun olarak, hakkın kötüye kullanılması teşkil etmeyecek ve dürüstlük kuralına aykırı olmayacak şekilde tek taraflı olarak indirim yapılabilmesinin yolunun açılması gerekecektir. Aksi takdirde, FIFA kurallarının doğrudan uygulama alanı bulamayacağı Türk futbolcular ile kulüpler arasındaki ihtilaflara Türk Borçlar Kanunu’nun aşırı ifa güçlüğüne dair 138. maddesi uygulanacak ve kulüpler ücrette uyarlama yapılması amacıyla Mahkemeye başvurmak zorunda kalacaklardır. Uyarlama davası açılsın ve/veya açılmasın, kulüpler tarafından bu mücbir sebep halinin kapsadığı dönemde futbolculara yapılacak olan ödemelerin, ileride iade talebi söz konusu olabileceğinden ihtirazı kayıtlı olarak yapılması oldukça büyük önem arz etmektedir.

 

Av. Sami Dinç, Av. Emirhan Çeviker - 10.04.2020